23 Haziran 2014 Pazartesi

En Güzel Sözcükler

Bir aydır ev yerleştirmeye, şehir aşırı arkadaşlarımızın etkinliklerine yetişmeye çalışırken iyice yorulmuştum. Bir akşam boğazım acımaya başladı. Bir kaç gün ne iyi ne daha kötü oldum. Sonra bir sabah boğazımda bir şişlik fark ettim ve o gün, hemen, KBB'den randevu aldım. Tek derdim, antibiyotik kullanmak zorunda kalırsam oğlanı nasıl emzireceğimdi. Emzirme kategorisi A veya B olan ilaçlar olabiliyor ama öyle dahi olsa içime sinmiyor.
KBB uzmanı boğazıma, gırtlağıma baktı, bir şey göremeyince boyun USG istedi. Bir kaç dakika sonra ultrason uzmanı yardımcısına gördüklerini tanımlamaya başladı. Tiroid sol lobun tamamına yakınını kaplayan... kistik ve solid görünümde... vaskülarizasyonu mevcut... nodüler... histopatolojik tanısı önerilir.
Bir kaç dakika önce tek derdim antibiyotik almamak iken aklımdan hemen "Bebeğim daha çok küçük" düşüncesi geçmeye başladı. Kendimi ne kadar sakin hissetsem de artık yüzüm nasıl olduysa, ultrason uzmanı "Sonucunuzu doktorunuz kendi ekranında görecek, belki bazen oradan küçük bir iğne ile minik bir parça alınabiliyor." gibi bir şeyler dedi.
KBB uzmanına geri gittiğimde iğneli aspirasyon biyopsi istedi ve sonucunu artık genel cerrahi ile paylaşmamı söyledi. Ertesi gün biyopsi yaptırdım. "Sonucu bir haftaya çıkar, ben size haber veririm." dedi danışmadaki çalışan. Konuşurken ve yardımcı olurken diğer herkese karşı olduğundan en az iki kat daha nazik ve yakın davranıyordu. Kanser ihtimali öyle bir şey ki sizi tanıyan tanımayan o an etrafınızdaki herkesi etkiliyor. Bir kelime, bir hareketle destek olmaya çalışıyorlar.
Bir hafta merak ederek ve araştırarak geçti. Öğrendik ki tiroid nodülü çok sık rastlanan, on dört ila elli yaş aralığında ve özellikle kadınlarda çoğunlukla risksiz olan bir rahatsızlıkmış. Şimdi bu yazıyı okuyan on kadın boyun usg çektirse neredeyse yarısında tiroid nodülü görülme ihtimali varmış. Benimki gibi çapı büyüyenler ancak dışarıdan anlaşılabilir olabiliyormuş. Bu bilgi bizi biraz rahatlattı.
Bir kaç gün geçince biyopsi yaptırdığım hastanenin online sisteminden durup durup sonuç çıkmış mı diye kontrol etmeye başladım. Altıncı günün akşam üstü raporu görünce heyecanlandım. Hemen açtım, özetle "Malign (kanserli) hücreye rastlanmamıştır ancak tahlilin negatif öngörme yetisi düşüktür." yazıyordu. Kanseri yakınlarımızda yaşadık. Yeri geldiğinde Woody Allen'ın bir deyişini hatırlarız.
The most beautiful words in the English language are not 'I love you,' but 'It's benign.'
(Woody Allen, Deconstructing Harry)
İngilizce'deki en güzel sözcükler 'Seni seviyorum' değil 'İyi huylu' kelimeleridir.
(Woody Allen, Yaramaz Harry)
Tabi ki çok sevindim. Hemen eşime "It is benign" başlıklı bir mail ile raporlarımı gönderdim. Ertesi gün için genel cerrahiden randevu aldım. Doktora derdimi anlattım, tahlillerimi gösterdim. "Biz nodülü 2 cm üstündeki hastalara biyopsi yaptırmayız, boşu boşuna hastanın canı yanmış oluyor. Sizi ameliyat etmemiz lazım çünkü en net ve güvenli yol budur." dedi. Haydi bakalım! Dört ayrı doktora daha gittim ve birebir aynı cümleleri dinledim.
El mecbur, düşündük taşındık, "Madem öyle, ertelemeden yaptıralım." dedik ve ameliyat günü aldık. Elbette ki ameliyatın daha risklisi, daha basiti vardır ama her ne olursa olsun narkoz alıp 2-3 saat sonra uyanacak olmak kimse için kolay değildir. Hele de küçük çocuğunuz varsa hiç değildir. Ameliyatımda frozen denen bir yöntem kullandılar. Yani çıkan parçaya direkt o sırada patalog bakıyor ve eğer kötü hücre görürse diğer tiroid bezi de alınıyor. Temiz görürse diğer taraf tahrip olmamış oluyor ve sonrasında dışarıdan tiroid hormonu almaya gerek kalmayabiliyor.
Ameliyat sonrası uyandığımda operasyondaki doktorlardan biri gülerek geldi. Ameliyatın çok güzel geçtiğini anlattı ve Türkçe  "It is benign" yani "Temiz çıktı" dedi.
kurdeleBu yazıyı yazdım çünkü biz kadınlar dünya telaşesi ile kendimizle ilgilenmeyi çoğu zaman en sona bırakıyoruz. Eşim çok evhamlı biri olmasa o gün KBB'ye gitmeyecektim. Nitekim boynumdaki şişlik 4-5 gün sonra inmişti ve artık acımamaya başlamıştı. O kadar çok düzenli kontrolü sırasında meme kanseri başlangıç evresinde tespit edilen kadın hikayesi okudum ki ve belki daha da çok ihmal ettiği için çok geç kalan.
Lütfen vücudunuzu dinlemeyi ve gerekli düzenli kontrolleri yaptırmayı ihmal etmeyin. Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder