21 Şubat 2014 Cuma

Makarna Lütfen!

Hepimiz makarnayı çok seviyoruz. Haftada bir iki defa Rüzgar'a da makarna veriyorum. Onunla tamamen karnını doyurmuyor ama önüne koyuyorum, mıncıklıyor, parçalıyor, ağzına götürüyor. Kendi kendine yemek yeme becerisini geliştirmek için kullanıyorum daha çok.

Size internette keşfettiğim yeni bir makarnadan bahsedeyim. Makarna Lütfen!

Gıda mühendisi Tuba Bayburtlu oturmuş, düşünmüş, taşınmış, çalışmış içinde en az %30 sebze içeren sağlıklı makarnalar geliştirmiş. Bunları da http://www.makarnalutfen.com adresinde satışa çıkarmış.


Bir kadın mühendisin bu girişimi çok hoşuma gitti. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle ben de denemeye karar verdim. Kerevizli, ıspanaklı, domatesli ve karışık çeşitlerden sipariş verdim. Sitede sadece makarna da yok. Bebek tarhanası, tam buğday irmiği, soslar gibi değişik ürünler de var. Bebek tarhanasını Rüzgar çok beğendi. Zaten annanesinin yaptıklarını da afiyetle yiyor ama bu da içerik olarak farklı bir çeşit. 

Makarnayı haşladığınız zaman sebzenin kokusunu alabiliyorsunuz, yerken de sebze tadı geliyor. Bir de tam buğday eriştesi istemiştim. Her erişte güzel pişmez. Hem çok ince kesilmiş hem de haşlandığı zaman yapışmıyor. 

Siparişimle birlikte bir de acayip lezzetli bir yaprak sarması göndermişler. Tadına doyamadım yani... Takip ettiğim kadarıyla siparişlerde bazen böyle sürprizler oluyormuş. 

İnternet gezentiliğinin bir faydasını daha gördük. Umarım ülkemizde kadın girişimciler ve kaliteli butik üretimler artar. 



19 Şubat 2014 Çarşamba

Eskişehir Atlı Spor Kulübü'nde Kahvaltı

Yemek yediğimiz yerden atların ısınma turlarını izledik.
Geçtiğimiz hafta sonu Eskişehir ve Çevresi ODTÜ Mezunlar Derneği'nden arkadaşlarımızla Eskişehir Atlı Spor Kulübü'nde kahvaltıda buluştuk. Rüzgar doğduğundan beri derneğin aylık akşam yemeği toplantılarına katılamıyoruz. O yüzden gündüz etkinliği oldu mu kaçırmak istemiyoruz. Yani gezmeyi çok sevdiğimizden değil ;)

9 Şubat 2014 Pazar

Mahallemizdeki Lezzetler

Bu cumartesi hava çok güzeldi. Tabi biz de Gezenti Anne & Oğul olarak dışarı çıktık. Babamızın işi olduğu için cumartesi günü ikimiz takıldık. 


2 Şubat 2014 Pazar

Gezentilik dediğin...

Bu bloğu açarken aklımdaki ilk şey bebekle nasıl gezilir, Eskişehir'de nerelere gidilir, onları paylaşmaktı. Evde yalnızdım ve dışarıda hava çok güzeldi, her evden çıktığımda yeni bir şey keşfediyordum; bebek arabasıyla tramvaya, dolmuşa nasıl binilir, pazardan dönerken maksimum sebze nasıl taşınır gibi.

Zamanla, her şey gibi, yazılarım da evrildi ve burada bebeğimle yaşadığım her çeşit tecrübemi paylaşır oldum. Yine de asıl çıkış noktasından çok sapmadan genellikle gezentilik maceralarımızı paylaşmaya çalışıyorum. Bebeğimizle Karacabey'e, İstanbul'a, Ayvalık'a gittik. Lafı geçmişken Ayvalık'la ilgili hiç yazmamışım. Kışın ortasında sürekli de aklıma gelir oldu, en kısa zamanda Ayvalık notlarımızı da paylaşacağım. Daha da bir sürü gezi planımız var, umarım bu yıl da bol gezmeli olur, yeni yerler görür, özlediğimiz yerlere de gideriz.

Yıl başından beri çalışma hayatına geri döndüm. Bu aralar gezme maceralarımız hafta sonu yaptıklarımızdan oluşuyor. Arkadaşlarla dışarıda kahvaltı, eve gelen misafirler, babanemizi ziyaret, Sazova'da bir tur, Odunpazarı'nda bir sergi vs... 

Düşündüm de gezintilerim sadece dışarıyla sınırlı değil. Hamileliğimden beri internette gezerken de pek çok şey keşfettim. Annelik blogları, facebook, instagram bir sürü yeni bilgi, insan, fikir ve ürün tanımama sebep oldu. Verazeyn bunlardan biri mesela, Moms Green de öyle. Bundan sonra internette gezerken keşfettiğim ve paylaşmaya değer bulduklarımdan da bahsetmek istiyorum burada.

Sevgiler ve herkese iyi gecelerr