26 Ocak 2014 Pazar

Eskişehir'in Akvaryumu Açıldı

Eskişehir'in ilk sualtı dünyası 25.01.2013'te ETİ sporsorluğunda açıldı. Biz de çalışanlar olarak öğlen arasında ilk ziyaret edenlerden olma şansını yakalamış olduk. 


Dev akvaryumlar Sazova Parkı'nın içinde kurulan hayvanat bahçesinin içinde ayrı bir tesise yerleştirilmiş. Oldukça geniş bir canlı çeşitliliği var. Ben en çok sahil kenarı konsepti ile yere kurulmuş iki büyük akvaryumu beğendim. Bu akvaryumlara yukarıdan bakabiliyorsunuz. Balıkları böyle izlemek çok keyifli.


Sualtı dünyası ilgi çok büyük.

19 Ocak 2014 Pazar

Külliyen Kil ile Yün Sergisi

Bu hafta sonu Eskişehir'de insanı şaşırtan bir hava vardı. Dışarıda dolaşırken "Neden yüzümü ve kulaklarımı ısıran bir soğuk yok?" diye kendi kendimizi sorguladık. Havaların yağışsız gitmesinden hoşlanmıyorum ama itiraf edeyim ki bu hafta sonu şehirde gezmekten çok keyif aldım.

Cumartesi günü Odunpazarı Evleri bölgesindeydik. Eşimin bir arkadaşının sergisini gezmeye gittik. Hava çok iyi olduğundan arabayı Atatürk Bulvarı'ndaki Migros'un otoparkına bırakıp yürüdük. Yolun üstündeki Eskişehir Çibörek Evi'nde de güzel bir öğlen yemeği yedik. 

Serginin adı 'Külliyen Kil ile Yün'. Aykut Alp Gürel ile Duygu Bircan ortak hazırladığı sergi 7 Ocak'ta açılmış ve Eğitim Karikatürleri Müzesi'nin 10. yılının ilk sergisiymiş. 


Biz gördüklerimizden çok hoşlandık. Eserler tamamen kil ve yünden yapılmış. Sanatçıların hayal dünyasında kendime yakınlık hissettim. Sergi 28 Şubat'a kadar açık. Mutlaka gidin gezin, derim. Daha fazla özendirmek için bir kaç tane de fotoğraf koyuyorum. 

Foto kaynak: http://e-gazete.anadolu.edu.tr/ayrinti.php?no=13542

Rüzgar da sergiyi çok beğendi.

Bu yaratığa bayıldık.
Eskişehir'de her zaman yapacak bir şeyler var. Kimse evde oturmasın bence :) İyi gezmeler


10 Ocak 2014 Cuma

Çankaya Eskrim

Üniversite yıllarımda aktif olarak eskrim sporu ile ilgilenmiştim. Antrenmanlar, çeşitli illerde deplasman maçları kalıcı ve sağlam arkadaşlıklar kurmamı sağladı. Üniversite yıllarıma baktığımda en yakın görüştüğüm dostlarımın çoğu bu grubun içinden. Hatta çok sevgili eşimi de bu spor kulübünde tanımıştım. Eskrimin bana kazandırdığı iyi dostlarımdan Ozan Sarı arkadaşım bundan üç yıl önce çok sevdiği bu spora olan bağlılığını bir eskrim kulübü kurarak bir adım ileri taşıdı. Üç yıldır yetiştirdikleri sporcularla pek çok başarılara da imza attılar.


Kulüpten iki dostumla ayı hafta içinde bebeklerimizi kucağımıza aldığımızı daha önce bu yazımda anlatmıştım.

4 Ocak 2014 Cumartesi

2013'ün Özeti ve 2014'e giriş

Bir yıl önce olsa koca yılı geride bıraktık derdim.  2013 bana öyle kısa geldi ki. Ajandama baktım da 1 Şubat 2013 cuma günü doğum öncesi son mesai günümmüş. 35 haftamı doldurunca izne ayrılmıştım. Rüzgar 10 aylık olunca yani 6 Ocak 2014'te de işe geri dönüyorum. Koskoca 11 ay nasıl da geçti, geri dönüp bakmak istedim.
Ocak ayında Alternatif Anne'ye (http://alternatifanne.com/) ilk yazımı göndermiştim, "Hamileliğe Hazır Olmak Mı?". Beni bu site ile sevgili arkadaşım Berna tanıştırmıştı. Yayınlanan yazıları okurken ben de kendimi ekibin içinde buldum. Bir yazı iki yazı derken 2014'te sitenin yazı editörü oldum. Yeni yılda yazmanın bir adım ötesi bekliyor beni.
Şubat ayı notlarımda hastane çantası hazırlıkları, kontrol randevuları, evde yapılacak işlerin listesi var. Doğumdan on gün önce saçımı kestirmiştim. Ay sonunda annemle babam da bize yardıma gelmişlerdi. Rüzgar 7 Mart perşembe günü geldi. Doğumdan bir hafta sonra doğumun her anını yazmaya başlamıştım ve yazmayı ancak bir haftada bitirebilmiştim. Yazdıklarımı bilgisayara geçirdim, oğlumun dünyaya gelişini anlattığım 24 saati 1698 kelime ile yazıya dökmüşüm.


Nisan ayında Karacabey'e gitmiştik. 17 gün kadar kaldık. Oradayken mastit oldum ve çok fena hastalandım. Lohusalık günlerimi bloğumda da paylaşsam iyi olur aslında. Sonra yine annemleri yanıma alıp dönmüştüm. Rüzgar'ın iki aylık aşılarını yaptırınca gittiler. Sonra bebeğimle baş başa kaldım ve gezenti günlerimiz başladı.

Haziran ayında iki haftalığına Ayvalık'a gittik. Babanemizin dediğine göre Ayvalık'ın en sıcak iki haftasıymış. Bebek küçük olunca denize gidemedik. 2013'te denize ayaklarımı bile sokamadım umarım 2014'te bunun acısını çıkartabilirim.

Yaz nasıl bitti anlamadım. Eylül sonundaki İstanbul gezmesini yazmıştım. Kasım ortasında Karacabey'e bir haftalık bir kaçamak yapmıştık oğlucumla. Sonra bebek bakıcısını tuttuk. Havalar bir sertleşti bizim gezmeler azaldı ama tabi ki bitmedi.

Pazartesi işe başlıyorum. Miniğimden ayrı kalmak zor olacak. Umarım ikimiz de yeni düzenimize çabuk alışırız.